ÖNE ÇIKAN MAKALE

Endüstriyel fırıncılıkta müşteri zorluklarının çözülmesi

Palsgaard’ın uygulama uzmanları, endüstriyel fırıncılık müşterilerinin karşılaştığı çeşitli zorluklara çözüm bulmalarına yardımcı olmak için yılda 150 güne kadar dünyanın dört bir yanını dolaşıyor.

Claus E. Nielsen, yaklaşık 100 yıl önce ilk ticari emülgatörü icat ederek adını duyuran, lider bir bileşen üreticisi olan Palsgaard A/S'de fırıncılık uygulama uzmanıdır. Bugün Palsgaard, yüksek kaliteli emülgatörleri ve stabilizatörleri dünya genelindeki pazarlara ihraç etmektedir. Ancak bu ürünler, şirket müşterilerinin fırıncılıkta başarıya ulaşmalarında tek başına yeterli değildir. Claus gibi deneyimli uygulama uzmanları, bir endüstriyel fırının neye ulaşması gerektiğini ve bunu en iyi şekilde nasıl başarabileceğini anlamada kilit rol oynar. Uzmanlarımız yılda 150 güne kadar süren yoğun seyahat programları sayesinde, fırıncılık dünyasında olup biten her şeye tanıklık etme şansı buluyorlar.

ENDÜSTRİYEL FIRINCILIK İÇİN ÇÖZÜMLERİMİZ

Bir İsviçre rulosu yuvarlanmadığında

“Çok farklı müşteri zorluklarıyla çalışıyoruz” diyor Claus. “Bazen mevcut müşterilerimizden biri, maliyet ve işlevsellik açısından tariflerini optimize etmek veya bir ürün kalite sorununu çözmek için bazı değişiklikler yapmak ister. Örneğin, İsviçre rulosu düzgün şekilde sarılmıyor olabilir. Diğer zamanlarda ise tamamen yeni bir pazara girmeyi planlayan bir fırınla konuşurum – ancak işi yapmak için gerekli bilgi birikimine, tariflere veya ekipmana sahip değillerdir. Sadece bir iş fırsatı olduğunu bilirler ve işleri başlatmanın en iyi yolunu bizden öğrenmek isterler.”

Üç odak alanı

Üretim sorunlarını çözmek veya yeni fırsatları değerlendirmek için Palsgaard’ın uygulama uzmanları üç temel alana odaklanır: ham maddeler, makineler ve yetenekli insanlar. Genellikle uygulama uzmanı öncelikle hedef ürüne ve bu ürünü oluşturmak için gereken tarife odaklanır. Ardından, müşterinin mevcut üretim hattı ekipmanını inceler veya bileşenlerden en iyi şekilde yararlanacak yeni bir düzenleme önerir.

Zorluk ne olursa olsun, üretim maliyetleri ve perakende satış potansiyeli sürekli öncelik taşır. “Mali tarafı her zaman dikkatle takip etmeniz gerekiyor.” diyor Claus “Üretim sürecinizi yüzde 10 ila 15 daha pahalı hale getiren veya raf ömrünü kısaltan bir tarifle çalışmayı göze alamazsınız.”

Asya kekleri satışları artırıyor

Claus, yıllar içinde edindiği deneyimlerden birini örnek olarak paylaşırken, Asya tarzı bir cupcake’in nasıl sıfırdan yola çıkıp büyük bir pazar başarısına ulaştığını anlatıyor.

Bu hikâye, Asya’da bir endüstriyel fırın için Palsgaard’ın başka bir uygulama uzmanından yeni bir ürün fikri istenmesiyle başladı. Uzman, dünyanın başka bir bölgesinde iyi satan özel bir cupcake türünün farkındaydı ve bunun müşterinin pazarı için uygun olabileceğini düşündü. Konuyu bizzat ele alarak, yerel bir butik fırında ürünü el işçiliği ile pişirdi ve müşteriye gösterdi. Fikir büyük ilgi gördü. Şimdi ise bu ürünün endüstriyel ölçekte üretilebilirliği kanıtlanmalıydı, üstelik kalitesini büyük ölçüde koruyarak...

“Müşterinin bir bisküvi fabrikası vardı ama yumuşak kekler için hiçbir ekipmanı yoktu.” diye hatırlıyor Claus. “Başlamak için gereken becerilere veya makineler de sahip değillerdi. Ancak bir boş arazileri vardı ve oraya bir kek fabrikası inşa edilebilirdi.”

Bir Yıllık Gelişim Süreci

İlk saha ziyaretinden üç ay sonra bisküvi üreticisi, teknik ekibini Palsgaard’ın global uygulama merkezinden birine gönderdi ve temel tarifi geliştirmek için bir haftalık yoğun çalışma başladı. Bir yıl sonra, Claus, yepyeni bir üretim hattını başlatmaya ve ince ayar yapmaya yardımcı olmak için tekrar sahadaydı. Kısa süre sonra kekler, şirketin ilk pişmiş ürünü olarak pazara sunuldu ve anında başarı kazandı.

“El işçiliğiyle yapılan bir ürün olarak kekin raf ömrü iki ila üç gündü.” diyor Claus. “Ancak burada altı aylık bir raf ömrüne ulaşmamız gerekiyordu – kısmen ihracat pazarlarını desteklemek için.. Bunu başarmak ve diğer gereken kalite özelliklerini sağlamak için, kendi emülgatörlerimizin özel yeteneklerinden yararlandık. Sonuçta, doğru raf ömrünü elde etmeyi başardık ve ortaya yumuşak, sıkı bir yapıya ve çekici bir görünüme sahip bir ürün çıktı.”

Üretim Çözümü: Yenilikçi Tek Hat

Normalde, bu tür bir pişmiş ürünü üretmek için iki hatlı bir üretim hattı gerekir. Ancak Palsgaard, daha pahalı olan havalandırma hattını gereksiz kılarak, tek hatlı bir çözüm önerdi. Bu yaklaşım, üretimi basitleştirdi ve iki hattı dikkatlice kontrol edip senkronize etme ihtiyacını ortadan kaldırdı – bu da kek kalitesinde dalgalanmalara yol açabilecek durumun önüne geçti. Böyle bir sistem daha önce ticari olarak uygulanmamıştı. Ancak ekip, konsepti Palsgaard’ın Danimarka’daki endüstriyel ölçekli pilot tesisinde başarıyla test etmişti.

Ne gerekiyor

“Sorunlar yeni yaklaşımlarla çözülmelidir.” diyor Claus. “Genellikle, tariflerde ve büyük olasılıkla üretim süreçlerinde bazı değişiklikler yapmama izin verilmedikçe bir fark yaratamam. Düğmelere dokunup bazı deneyler yapamazsam, işe yarar sonuçlar elde etmek zor olur.”

Her iyi uygulama uzmanının bildiği gibi, istenen etkileri sağlayabilecek yeni bileşenler, fırıncının o zamana kadar yaptığı yöntemlerden farklı bir şekilde çalışacaktır.

“Makinenin kendisini değiştirmekten nadiren bahsediyoruz.” diye açıklıyor Claus. “Daha çok fırın ayarları, ön karıştırıcı, havalandırıcı veya benzeri ekipmanların ayarlarından söz ediyoruz. Örneğin, ön karıştırma için sekiz dakika yerine sadece altı dakikada işlemi tamamlayabileceğimiz şekilde süreci optimize edebilirim. Bunun çalışması için tüm süreci anlamanız gerekir: Belirli bir noktada herhangi bir değişiklik yaparsanız, hat boyunca başka nelerin değiştirilmesi gerektiğini bilmelisiniz. Genel olarak, bir düğmeye bastığınızda, hepsine basmanız gerekir!”

Süreci Anlamak ve İyileştirmek

Bir müşteri fırınına vardığında Claus, genellikle bir günü makinelerin nasıl çalıştığını, ayarlarını ve üretilen kekin kalitesini inceleyerek geçirir. Tarifi ayrıntılı bir şekilde inceler, ertesi gün hangi yöntemler ile yaklaşacağını anlamak için bir hipotez oluşturur ve ardından müşteriyle oturup deneme planlarını yapar. Görevi, Palsgaard’ın emülgatörlerini mevcut ekipman ve malzemeler ile birleştirerek müşteriyi daha etkili ve verimli bir fırıncılık yaklaşımını benimsemeye teşvik edecek erken sonuçlar elde etmektir.

“Genellikle keklerin içerik listelerine bakar ve insanlara şunu söylerim: ‘Bunu çıkarabilirsiniz, bunu da, bunu da’ – belki yedi ya da sekiz gereksiz malzeme.” diyor Claus. “Çoğu zaman bu malzemeler, zorlu bir hasat gibi belirli, geçici koşulları telafi etmek için eklenmiştir. O zamandan beri kimse onları tariften çıkarmamıştır.”