TEKNİK MAKALE
TEKNİK MAKALE
Palsgaard’ın emülgatörleri ve stabilizatörleri ile mükemmel soya sütünün sırrını keşfedin. Soya sütü üretiminizi bir üst seviyeye taşıyarak hem lezzeti iyileştirin hem de raf ömrünü uzatın. Palsgaard® RecMilk 122 ve Palsgaard® ChoMilk 173 gibi entegre sistemlerimiz; ister %3 protein içeren batı tarzı, ister daha düşük proteinli ve şeker eklenmiş Asya tarzı olsun, kremsi ve stabil soya sütleri üretmenizi sağlar. Mono- ve digliseritler kadifemsi bir doku sağlarken, karragenan tortulaşmayı önleyerek soya sütünüzün ömrü boyunca cezbedici bir tutarlılığa sahip olmasını garanti eder. Palsgaard, kaliteli ve etkileyici soya sütü üretimi için ihtiyaç duyduğunuz desteği sunar.
Soya sütü, bütün soya fasulyelerinden elde edilen bir su ekstraktıdır. Su içinde çözünmüş proteinler, karbonhidratlar ve yağ damlacıkları içeren bir emülsiyondur. Geleneksel olarak soya sütü, soya fasulyelerinin ıslatıldığı, öğütüldüğü, süzüldüğü ve pişirildiği küçük atölyelerde üretilirdi. Ancak bu ürünlerin raf ömrü kısadır. Günümüz tüketicileri ve modern yaşam tarzı ise daha uzun raf ömrüne sahip, depolama süresi boyunca güvenli ve stabil kalan ürünler talep etmektedir.
Bu tür soya sütü ve içeceklerin üretiminde UHT (Ultra Yüksek Sıcaklık) teknolojisinin kullanımı belirgin bir çözümdür. Bu sayede, ürünün bileşimine bağlı olarak birkaç aydan bir yıla kadar uzayan bir raf ömrü elde edilebilir. Ayrıca, ürünün tüm raf ömrü boyunca homojen kalması ve kremleşme veya tortulaşma olmaması için doğru emülgatör ve stabilizatör seçimi gereklidir.
Soya sütü veya bütün soya fasulyesinden yoğurt, tatlı ve dondurma üretiminde ilk adım soya sütü bazının üretimidir. Bu işlem sırasında proteinler, çözünür karbonhidratlar ve yağlar, okara adı verilen lif malzemesinden ayrılır. Bu baz daha sonra formüle edilir ve istenen soya ürününe işlenir.
Soya sütü üretiminin ilk adımı, soya sütü tabanının standartlaştırılması ve formüle edilmesidir. Temelde iki farklı türde soya sütü üretilir:
Batı tarzı soya sütü, protein içeriği bakımından süt ürünlerine benzer. Soya sütü, inek sütüne bir alternatif olarak görülmektedir. Bu tür ürün tipik olarak yaklaşık %3 protein, %2 yağ ve %2 karbonhidrat içerir. Ayrıca kalsiyum ve vitaminlerle zenginleştirilebilir. Bu tür, hem içecek olarak hem de yemek pişirme amacıyla kullanılır. Ancak, yemek pişirme sırasında ürünün teknolojik özellikleri bir zorluk oluşturabilir. Ayrıca, çikolata ve vanilya gibi aromalı çeşitleri de yaygın olarak bulunur.
Asya tarzı soya sütü ise daha çok bir içecek olarak tüketilir ve protein içeriği daha düşüktür; %1'e kadar düşebilir. Ancak şeker içeriği daha yüksektir; %5-10 oranında eklenmiş şeker oldukça yaygındır. Batı tarzında olduğu gibi, bu içecekler de zenginleştirilebilir ve aromalandırılabilir.
Günümüzde, endüstriyel olarak üretilen soya sütünün büyük bir kısmı, UHT işlemi ve aseptik dolum yöntemiyle üretilmektedir. Bu yöntem, ürünün oda sıcaklığında uzun raf ömrüne sahip olmasını sağlar. Bu da, ürünün tüm raf ömrü boyunca homojen bir yapıda kalmasını gerektirir, çünkü tüketicinin ürünü kabul etmesi için bu oldukça önemlidir. Hem direkt hem de indirekt UHT sistemleri uygulanabilir. Stabilite ve duyusal özellikler açısından direkt sistemler tercih edilir. Direkt sistemler, toplam ısı yükünün daha düşük olması ve vakum odasında üründen oksijenin uzaklaştırılması nedeniyle üründe daha az kimyasal değişikliğe yol açar. Bununla birlikte, indirekt sistemler, daha düşük yatırım ve işletme maliyetleri nedeniyle sıklıkla tercih edilir.
Hangi UHT sistemi kullanılırsa kullanılsın, soya sütü ve soya sütü içeceklerinde emülgatör ve stabilizatör kullanımı zorunludur. Bu ürünler, su içinde yağ emülsiyonlarıdır ve tüm raf ömrü boyunca optimal emülsiyon stabilitesinin, yani yüzeyde yağ birikiminin (kremleşmenin) önlenmesi için yalnızca uygun homojenizasyon değil, aynı zamanda seçilmiş emülgatör ve stabilizatörlerin eklenmesi gereklidir. Ayrıca, stabilizatörler, depolama sırasında proteinin çökmesini en aza indirerek ürünün stabilitesini artırır.
Emülgatör ve stabilizatörlerin işlevleri aşağıda açıklanmıştır.
Sıvı soya ürünlerinde emülgatör olarak yaygın bir şekilde yağ asitlerinin mono ve digliseritleri kullanılır. Mono ve digliseritler, yenilebilir bitkisel yağlar ve yağların gliserol ile reaksiyonu sonucu üretilir. Bu süreç, hem hidrofilik (su seven) hem de lipofilik (yağ seven) bir kısma sahip bir molekül oluşturur ve bu molekül, yağ/protein ile su arasındaki ara yüzeyde konumlanır. Bu durum, soya sütü homojenizasyonu sırasında gerçekleşir.
Mono ve digliseritler, soya proteinleri ile kompleks oluşturur ve yağ globülü zarını birleşmeye (koalesansa) karşı daha dayanıklı hale getirir. Böylece, ürünün yüzeyinde yağ birikimini (kremleşmeyi) veya yağ ayrışmasını azaltırlar. Ancak, bu emülgatörler aynı zamanda yağ globülünün net yükünü azaltır ve bu da yağ globüllerinin flokülasyonunu (birbirine yapışmasını) artırarak üç boyutlu bir ağ oluşumuna yol açar. Bu ağ, içecekteki kremamsı dokuyu geliştirir ve ürünün daha zengin bir kıvama sahip olmasını sağlar.
Soya sütünde en yaygın kullanılan stabilizatör, karragenandır. Karragenan, deniz yosunlarından elde edilir. Karragenan, dışa dönük negatif yüklü sülfat grupları içeren bir heliks yapısı oluşturur. Bu heliks, protein partikülleriyle belirli bir ölçüde etkileşime girerek ürün içerisindeki çökelmeyi önler.
Örneğin, bir çikolatalı içecekte, karragenan tarafından oluşturulan üç boyutlu ağ yapısı kakao partiküllerinin süspansiyonda kalmasını sağlar. Karragenan, mono ve digliseritlerle birlikte kullanıldığında, soya sütünün tüm raf ömrü boyunca stabil ve homojen bir yapıda kalmasını garanti eder.
Soya sütü ve soya içeceklerinde kullanım için Palsgaard, entegre bir emülgatör ve stabilizatör sistemi olan Palsgaard® RecMilk 122'yi geliştirmiştir. Bu sistem, temel stabilizatör olarak mono ve digliseritler ile karragenan içerir.
Eğer soya sütü içerisinde partiküller varsa (örneğin, soya çikolatalı süt ve soya çikolatalı içeceklerde olduğu gibi) ve bu partiküllerin süspansiyon halinde kalması gerekiyorsa, Palsgaard® ChoMilk 173 kullanılır. Palsgaard® ChoMilk 173 de mono ve digliseritler ile karragenan içerir ancak içecekteki partikülleri stabilize edecek şekilde kompozisyonu özel olarak ayarlanmıştır.
Palsgaard; bitki bazlı tüketici trendleri ve yerel gereksinimlere dair eşsiz bilgi birikimi ile bir sonraki inovasyon projenizde yanınızda! Deneyimli gıda teknik ekiplerimiz duyusal gereksinimler, raf ömrü stabilitesi, çökelme kontrolü, su tutma ve emülsiyon stabilitesi gibi zorlukları çözmede uzmanlaşmıştır. Ekipman kısıtlamaları veya malzeme temini gibi konularda da destek sağlamaktan mutluluk duyarlar.
TEKNİK MAKALE
TEKNİK MAKALE
TEKNİK MAKALE
TEKNİK MAKALE
TÜKETİCİ ANKETİ